Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depreminden sonra yaralarımızı sarmaya çalıştığımız şu günlerde, beklenen büyük deprem sonrası gözler İstanbul’a çevrildi. Özellikle İstanbul Avrupa Yakası’nda plansız kentleşme ile adını sıkça duyduğumuz Esenler Bölgesi’nde imar planına uygun yerleşim düzeni için belediye harekete geçti.
Belediye tarafından, imar projesinde yeşil alan, eğitim alanı, spor alanı, belediye tesis alanı, kültür merkezi alanı, otopark alanı, dini tesis alanı gibi sosyal tesis olarak belirtilen yerlerde hali hazırda konut veya işyeri sahibi olanlara sürecin uzamaması için TOKİ’den ev sahibi olma imkânı tanındı.
Metris Kışlası Güney Proje Alanı Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi olarak adlandırılan bu arazide, yaklaşık 16.000 haneyi ilgilendiren bu imar probleminin çözümüne yönelik, konutların, inşaat ruhsatlarının alındığı tarihten itibaren 14 ay içinde tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi amaçlandı.
Ne var ki, Belediye tarafından kentsel dönüşüm projesine hız kazandırmak adına alternatif çözüm getirilmesi, gerçekte imara kapalı birden fazla konut ve işyeri sahibi olanları mağdur ettiği anlaşıldı. Zira Belediye, imara kapalı birden fazla konut ve işyeri sahibi olanlara sahip
oldukları konut veya işyeri sayısı kadar değil, neredeyse sahip olunanın yarısını bile karşılamayacak düzeyde konut teklif ettiği görüşmeler sonucu ortaya çıktı.
Belediye tarafından verilen teklifin konut veya işyeri sahibince kabul edilmemesi durumunda ise, şayet konut sahibi binasını yenilemek, güçlendirmek dahi istese, belediyenin izin vermediği ve elindeki kamu gücü ile idari yaptırım uyguladığı anlaşıldı.
Bu aşamada, anlaşmayı kabul etmeyen konut ve işyeri sahiplerinin mağdur olmaması için,
belediyeden gelen tebligat ile süresi içerisinde belediyeye karşı yürütmenin durdurulması
talepli itiraz hakkını kullanması ve en azından binanın rayiç değerini kamudan alabilmesi için idareyi dava etme hakkını kullanmasını hukuki görüşümüzle tavsiye ederiz.
Comments are closed